Hızlı erişim için seçtiğiniz konu başlığını tıklayabilirsiniz.
Meslek hayatı boyunca 3000'in üzerinde boyun fıtığı ameliyatı yapmış bir cerrah olarak, boyun fıtığı ameliyatı konusunda merak edilen tüm konuları bu sayfada sizlere detaylı olarak açıklamaya çalıştım.
Boyun fıtığı ameliyatı ne zaman yapılır, boyun fıtığı ameliyatı nasıl yapılır, ameliyatın riskleri ve avantajları nelerdir, boyun fıtığı ameliyatı sonrası sizi neler bekliyor, boyun fıtığı ameliyatı riskleri nelerdir, ne kadar sürede iyileşme olur ve aklınıza gelebilecek diğer soruların geniş biçimde cevaplarını bu sayfada bulabileceksiniz.
Boyun fıtığı nedir konusunda daha geniş bilgi edinmek için konu ile ilgili sayfayı ziyaret edebilirsiniz.
Modern endoskopik ameliyat teknikleri ile omurga ameliyatları artık çok daha güvenli ve konforlu hale geldi. Kapalı ameliyat yöntemleri sayesinde hastalar daha hızlı iyileşiyor ve günlük yaşamlarına daha çabuk dönebiliyorlar.
Detaylı bilgi için videomuzu izleyebilirsiniz.
Endoskopik ameliyat teknikleri sayesinde ameliyatlar artık bıçaksız, dikişsiz ve çok daha az ağrılı hale geldi. Bu modern yöntem ile hastalar aynı gün içinde taburcu olabilir ve günlük yaşamlarına hızla dönebilirler.
Endoskopik ameliyat tekniği hakkında detaylı bilgi için videomuzu izleyebilirsiniz.
Boyun fıtığı ameliyatı, boyun fıtığının sinirler ya da omurilik üzerinde yaptığı baskıyı kaldırmak için yapılan bir cerrahi işlemdir. Ameliyat sırasında disk ekleminden kaynaklanan fıtık çıkartılır, sinirler üzerindeki baskı kaldırılır, sinir ve omurilik serbest hale getirilir, rahatlatılır.
Özellikle ileri yaşlarda sinir ve omuriliğe baskı yapan fıtık sertleşmiş, kireçlenmiş olabilir, aynı şekilde omurlardan kireçlenme nedeniyle gelişen dikensi çıkıntılar (osteofit)ya da kireçlenmiş bağlar da sinirlere baskı yapabilir.
Ameliyat sırasında sinirler ve omuriliğe baskı yapan, tahrişe neden olan kireçlenmiş dokuların tamamına da fıtık ile birlikte müdahale edilir.
Boyun fıtığı ameliyatı, sinir kökleri ve omurilik üzerinde fıtık ve kireçlenmeler tarafından oluşturulan baskının kaldırarak ağrı ve his sorunlarının geçmesi, kas kuvvetinde ve vücudun diğer fonksiyonlarında bozulma varsa bu fonksiyonların tekrar geri gelmesi amacıyla yapılır.
Fıtık nedeniyle sinir dokuları üzerinde var olan baskı ve tahrişin ameliyat ile ortadan kaldırılması, sinirler üzerinde gelişme ihtimali olan felç riskini de ortadan kaldırır.
Boyun fıtığı tedavisinde ameliyat kararı aşağıdaki durumlarda verilir;
Diğer tüm tedavi yöntemlerine rağmen 6 haftadan uzun süredir boyun, omuz ve koldaki ağrının geçmemesi
Sinirler üzerindeki baskı nedeniyle kol ya da elde kas güçsüzlüğü olması,
Omurilik üzerindeki baskı nedeniyle kol ya da bacaklarda güçsüzlük, denge kaybı, idrar ve dışkı tutamamak, cinsel organlarda his ve fonksiyon kaybı olması.
Neredeyse 200 yıldır boyun fıtığı için cerrahi işlemler yapılmaktadır. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte ameliyat yöntemleri de hastanın ameliyattan daha az zarar görüp daha kısa sürede ve daha fazla iyileşme elde etmesi amacıyla değişmektedir.
Cerrahi teknolojinin daha zayıf olduğu dönemde, 1970 li yıllara kadar, omurganın boyun bölgesi için yapılan ameliyatlar boynun arka kısmından yapılan büyük bir cerrahi kesi ile ve çıplak göz ile gerçekleştirilirdi.
Son 40 senedir, ameliyat mikroskopu kullanılmaya başlanması, boynun ön tarafından yapılan daha küçük kesiler ile bu ameliyatların yapılmasına olanak tanıdı.
Günümüzde endoskopi sistemlerinin gelişmesi ile birlikte, kapalı boyun fıtığı ameliyatı, Peek Cage gibi malzeme takmaya gerek kalmadan boynun arka kısmından ya da ön kısmından yaklaşarak değişik teknikler ile yapılabilmektedir.
Değişik ameliyat teknikleri vardır. Eğer boynun ön kısmından omurgaya yaklaşarak ameliyat gerçekleştirilmesi tercih edilmiş ise, fıtık dokusuna ulaşmak için disk eklemini tamamen çıkartmak gerekecektir, aksi halde fıtığa ulaşmak mümkün olmayabilir.
Aşağıda detaylı şekilde değişik ameliyat yöntemlerini, olumlu ve olumsuz tarafları ile birlikte açıklayacağım.
Boyun fıtığı ameliyatlarında kullanılan farklı yöntemlerin karşılaştırmalı incelemesi. Açık ameliyat teknikleri ile kapalı (endoskopik) ameliyat yöntemlerinin avantaj ve dezavantajları.
Ameliyat yöntemleri hakkında detaylı bilgi için videomuzu izleyebilirsiniz.
Mikroskop ile yapılan bu ameliyat ile boynun ön kısmından cerrahi olarak girilerek önce disk eklemi tamamen çıkartılır, daha sonra da fıtıklaşan eklem parçası çıkartılır. Çıkartılan eklemin yerine herhangi bir destek malzemesi yerleştirilmez, üst ve alt omurun birbirine kaynaması için uzun süre boyunluk kullanmak gerekir.
Çıkartılan eklemin yerine herhangi bir destek malzemesi kullanılmadan yapılan ameliyatlar iyileşme sürecinin uzun olması nedeniyle artık çok fazla yapılmamaktadır.
En sık olarak uygulanan boyun fıtığı ameliyatı tekniğidir. Mikroskop ile yapılan bu operasyon ile boynun ön kısmından cerrahi olarak girilerek önce disk eklemi tamamen çıkartılır, daha sonra da fıtıklaşan eklem parçası çıkartılır. Çıkartılan eklemin yerine, iki omurun birbirine daha kısa sürede kaynamasını sağlayacak (füzyon) ve omurganın dengesini destekleyecek, polieterketon adı verilen malzemeden yapılan, tıp dilinde PEEK CAGE adını verdiğimiz bir kafes yerleştirilir. Polieterketon, vücut tarafından emilmeyen, alerjik bir reaksiyon yaratmayan, son derece dayanıklı bir malzemedir.
PEEK Cage içine aynı zamanda kemik grefti de yerleştirmek, hem kaynamanın daha çabuk, hem de daha kuvvetli olmasını sağlar.
Boynun ön tarafından yaklaşarak mikroskop kullanarak yapılan bu ameliyatta da, disk eklemi ve fıtık çıkartıldıktan sonra, eklem mesafesine, üstteki ve alttaki omurun birbirine kaynamasını sağlayacak bir kafes yerine, eklemin hareketini taklit edecek yapay bir eklem olan servikal disk protezi yerleştirilir ve boyun hareketlerinin ameliyat sonrasında kısıtlanmaması, korunması amaçlanır.
Boyun Fıtığı Neden Olur, Ameliyatsız Tedaviler Kimler İçin Uygundur?
Cerrahi tedavinin, tüm branşlarda olduğu gibi, omurga cerrahisi alanında da eriştiği en üstün tedavi yöntemi, endoskopik (kapalı) ameliyat yöntemidir. Endoskopik boyun fıtığı ameliyatı halk arasında tam kapalı boyun fıtığı ameliyatı olarak bilinir.
Eski yöntemlerle yapılan ameliyatlardan farklı olarak, birkaç milimetrelik bir ya da iki delikten girilerek, ucunda kamera bulunan çok ince cerrahi aletlerle ameliyat gerçekleştirilir.
Tam kapalı boyun fıtığı ameliyatı, boynun ön ya da arka tarafından yaklaşarak yapılabilmektedir. Tam kapalı boyun fıtığı ameliyatı, kanama ve enfeksiyon riskinin azlığı, çevredeki sağlıklı dokuların korunması gibi genel avantajlarının yanında, disk ekleminin tamamen çıkartılmasını gerektirmediği için, diğer ameliyat yöntemlerinde olduğu gibi omurların arasına bir yabancı isim yerleştirilerek hareket kısıtlılığına neden olmaz.
Her tedavi işleminin olduğu gibi, boyun fıtığı ameliyatının da riskleri vardır. Boyun fıtığı ameliyatının riskleri bir yandan hastanın ve hastalığın ameliyat öncesi durumuna, bir yandan da seçilen ameliyat yöntemine, ameliyatın yapıldığı ameliyathanenin tıbbi altyapısının yeterli olup olmadığına ve cerrahi ekibin tecrübesine de bağlıdır.
Boynun ön kısmından yaklaşarak yapılan ameliyatların olası riskleri ve komplikasyonları şunlardır;
Omurganın ön kısmına cerrahi olarak yaklaşırken yemek borusu özel aletlerle kenara itilir ve korunur. Yemek borusunu ameliyat sırasında kenara itmek, hastada birkaç saat ile birkaç gün arasında değişen bir yutma güçlüğüne neden olabilir.
Her ameliyatta olduğu gibi boyun fıtığı ameliyatında da vardır. Büyük damar yaralanmalarına bağlı kanamalar nadir olmakla beraber önemli sonuçlara yol açabilirler. Ameliyat sonrasında çok az bir hasta grubunda, küçük damarlardan kaynaklanan kan sızıntıları cilt altında bir kan pıhtısına yola açabilirler.
Doğal olarak en çok korkulan komplikasyondur. Nadir görülse de, oldukça önemli bir risk olan omurilik ve sinir hasarı, genellikle ameliyat öncesinde sinir dokuların etkilenmiş olduğu hastalarda, ameliyat öncesinde var olan kısmi felçlerin artması şeklinde görülür.
Recurrent laryngeal sinir adını verdiğimiz sinirin ameliyat sırasında gerilmesine bağlı olarak gelişir. Genellikle birkaç gün içerisinde ilaç tedavisi ile geçen ses kısıtlığı, nadir de olsa kalıcı olabilir. Recurrent laryngeal sinir normal olarak boynun sağ ön tarafında, sol tarafa göre daha aşağıdan geçer, bu nedenle sağ ön kısımdan yaklaşım, sol ön kısımdan yaklaşıma göre, ses kısıklığı riskini azaltmak açısından daha güvenlidir.
Ameliyat sırasında omurilik kılıfı adını verdiğimiz zarın açılması nedeniyle gelişebilir,
Hastalıklar ve tedavilerle ilgili hızlıca bilgi almak ve MR'ınızı ücretsiz yorumlatmak için tıklayın lütfen.
Soru Sor
Randevu almak için 0 543 352 60 12 nolu telefondan arayabilir veya WhatsApp üzerinde hasta danışmanımız ile yazışabilirsiniz.
WhatsApp'tan YazBoyun fıtığı ameliyatından önce aşağıdaki konulara dikkat etmeniz gerekir;
Sigara içmeyi bırakın. Sigara kullanımının hem infeksiyon ve diğer riskleri arttırdığı, hem de iyileşme sürecini yavaşlattığı kanıtlanmıştır.
Kan sulandırıcı ilaçlar öncelikli olmak üzere, kanama riskini arttıracak ya da anestezi ilaçları ile uyumsuz olabilecek ilaçların ameliyattan birkaç gün önce doktorunuz tarafından düzenlenmesi gerekir.
Ameliyattan birkaç gün önce, ameliyatınızın yapılacağı ekipte görevli anestezi uzmanı tarafından detaylı olarak muayene edilmeniz, kan tahlilleri ve diğer tahlillerin yapılması gerekir. Sağlık durumunuza bağlı olarak, anestezi uzmanı sizden diğer bazı branşların uzman doktorları ile de görüşmenizi isteyebilir. Bunlar arasında kalp, akciğer, böbrek ya da diğer sistemlerin incelenmesi olabilir. Amaç, anestezi açısından gelişebilecek her türlü riski önceden saptayabilmek ve riskleri değerlendirip kontrol edebilmektir.
Ameliyattan önce en az 8 saatlik bir açlık dönemi, midenin tam olarak boş olması gereklidir. Pratik olarak, sabah saatlerinde yapılacak ameliyatlar için, gece saat 24.00 dan itibaren su dahil olmak üzere ağızdan hiçbir gıda alınmaması önerilir.
Endoskopik ameliyatlarda kullanılan endoskop cihazının özellikleri, nasıl çalıştığı ve ameliyatlarda nasıl kullanıldığı hakkında detaylı bilgi.
Endoskop tekniği hakkında merak ettikleriniz için videomuzu izleyebilirsiniz.
Ameliyatın ne kadar süreceği sorusu, ameliyat öncesi hasta ya da hasta yakınlarının bize çok sık olarak sorduğu bir sorudur. Ortalama bir boyun fıtığı ameliyatı 30 dakika ile 1 saat arasında sürse de, net bir süre vermek her zaman mümkün değildir. Ameliyat süresini etkileyen birçok faktör vardır. Şimdi bu faktörleri inceleyelim:
Boyun fıtığı ameliyatı ister mikrocerrahi yöntem ile yapılsın, ister endoskopik (tam kapalı boyun fıtığı ameliyatı) yöntem ile yapılsın, özel görüntüleme sistemlerinin, mikroskopların, endoskopi sistemlerin, hassas cerrahi el aletlerinin kullanılmasını gerektirir. Tıbbi altyapının gelişmiş ve güvenli olduğu ölçüde, ameliyat daha kısa sürede ve sorunsuz olarak gerçekleştirilir.
Cerrahi beceri ve deneyim elbette hem operasyonun gidişatını hem de süresini etkileyebilmektedir. Herhangi bir ameliyatı çok fazla sayıda yapmış olan ve çok sık olarak yapmaya devam eden bir cerrah, el alışkanlığından dolayı ameliyatı daha hızlı şekilde tamamlayabilmektedir. Sadece cerrahın değil, ameliyathanede görev yapan bütün ekibin deneyimi, işlemlerin daha doğru ve daha hızlı olarak yapılmasını sağlar.
Fıtığın konumu ameliyatın bazen cerrah tarafından güvenlik açısından, bilinçli olarak daha yavaş yapılmasını gerektirebilir.
Doğal olarak, tek bir seviye için yapılacak boyun fıtığı ameliyatı ile birçok seviye için yapılacak ameliyat aynı zamanı almayacaktır. Fıtık sayısının fazla olması operasyon süresini arttırmaktadır.
Özellikle yaş ilerledikçe, boyun fıtıklarına kireçlenme dolayısıyla gelişen dikensi çıkıntılar da (osteofit) eşlik ederler, hatta bazen sinir dokuları üzerindeki baskı disk ekleminin fıtıklaşmasından değil, sadece kireçlenmeden kaynaklanabilir. Tıp dilinde osteofit adını verdiğimiz bu dikensi çıkıntıları sinirlere zarar vermeden temizlemek için çok özel aletlerle, dikkatli ve yavaş bir şekilde çalışmak gerekebilir. Bu durumda doğal olarak ameliyat süresi uzayabilmektedir.
Tüm bu etkenlere bağlı olarak genelde boyun fıtığı ameliyatları 30 dakika ile 3 saat arasında sürmektedir.
Boyun fıtığı ameliyatı için genel anestezi kullanmak hem hastanın ameliyat sırasındaki konforu hem de cerrahın daha rahat çalışabilmesi için genellikle tercih edilir.
Bazı özel durumlarda sinir bloğu adını verdiğimiz bir çeşit lokal anestezi kullanılmaktadır. Sinir bloğu uygulanan hastalar, ameliyat sonrasında ağrıları olmadığı için ameliyattan sonra genellikle daha az ağrı kesici ilaç gerektirir.
Anestezi başladıktan sonra, boynun ön kısmından bir kesi ile yaklaşılacaksa hasta sırtüstü pozisyonda yatar, boynun arka kısmından omurgaya ve fıtığa yaklaşılacaksa hasta yüzüstü pozisyonda yatar.
Anestezi uygulaması nedeniyle hasta tamamen uyumaktadır, herhangi bir ağrı hissetmesi mümkün değildir.
Tam kapalı boyun fıtığı ameliyatı yapılacaksa sadece birkaç milimetrelik bir cilt kesisi yapılır, sağlıklı dokulara hiç zarar vermeden, kamera yardımıyla fıtığın bulunduğu bölgeye ulaşılır ve fıtık çıkartılır.
Tam kapalı boyun fıtığı ameliyatı, boynun ön ya da arka kısmından yaklaşarak yapılabilir.
Mikroskop kullanarak, mikrocerrahi yöntemi ile boyun fıtığı ameliyatı yapılacaksa, 3 ile 4 santimetre arasında bir cilt kesisi yapılır, cilt altındaki ince kaslar kesildikten sonra, diğer kasların aralarından geçerek, yemek borusu ve şahj damarının arasından omurganın ön kısmına ulaşılır, disk eklemi ve fıtık çıkartılır.
Ameliyat sırasında, hem seviye belirlenmesi hem de omurlar arasına destek olacak bir malzeme kullanılacaksa kullanılan malzemenin yerinin kontrolü için, flouroskopi adını verdiğimiz röntgen cihazı ile görüntüler elde edilir.
Boynun ön kısmından, mikrocerrahi yöntemi ile yaklaşarak, değişik ameliyat teknikleri uygulanabilir;
Basit mikrodiskektomi yönteminde eklem ve fıtık arasına herhangi bir yabancı cisim koyulmaz, eklem mesafesi boş bırakılır, zaman içinde iki omurun kaynaması beklenir. Kaynama uzun zaman alabilir, bu nedenle uzun süre boyunluk kullanılır. Bu yöntem eski bir yöntemdir fakat halen kuyllanan cerrahlar vardır.
Mikrodiskektomi ve füzyon adını verdiğimiz yöntem ile, fıtık çıkartıldıktan ve varsa kireçlenme nedeniyle gelişmiş kemik çıkıntıları temizlendikten sonra, iki kemiğin birbirine kaynamalarına yardımcı olacak, kafes ( cage ) adını verdiğimiz bir malzeme kullanılır. Eskiden bu amaçla hastanın leğen kemiğinden alınan bir kemik parçası da kullanılırdı. Bu şekilde, eklem mesafesinin çökmesi de engellenerek, omurgadan çıkan sinirlerin çökme nedeniyle baskı ve tahriş altında kalmalarının önüne geçilir.
Mikrodiskektomi ve servikal disk protezi adını verdiğimiz yöntem ile, fıtık çıkartıldıktan sonra, omurlar arasına koyulan hareketli bir protez ile, boyun hareketlerinin korunması amaçlanır.
Tam kapalı bel veya boyun fıtığı ameliyatlarının tüm aşamalarını, gerçek bir endoskopik ameliyat örneği üzerinden adım adım anlattığımız bu videoda, Bıçaksız Dikişsiz Vidasız yöntemin nasıl uygulandığını görebilirsiniz.
Ameliyat sürecini merak ediyorsanız, videomuzu izleyerek detaylı bilgi edinebilirsiniz.
Boyun fıtığı ameliyatı olmanız gerektiği doktorunuz tarafından size söylendi, çevrenizdeki birçok insanın ve boyun fıtığı ameliyatı olanların ameliyat ile ilgili bazen olumlu, bazen olumsuz yorumlarını dinlediniz, biraz huzursuz oldunuz, kafanız karıştı.
Aşağıdaki soruların cevaplarını arıyorsunuz;
Kafanız yukarıdaki sorular ve benzerleri ile doluysa bu yazı tam olarak sizin sorularınıza cevap vermek için hazırlandı. Haydi başlayalım, ameliyat süreci nasıl geçer, sonrasında neler olur, ameliyathane sürecinden başlayıp normal hayatınıza tamamen geri dönüşünüze kadar adım adım, sırasıyla anlatalım.
Boyun fıtığı ameliyatı sırasında genel anestezi uygulanmış ise, hastanın anesteziden tam olarak uyanması için ortalama 1 saat kadar ameliyathane bölümü içerisinde bulunan gözlem odasında takip edilmesi tercih edilir. Bu süre zarfında anestezi uzmanları ve anestezi teknisyenleri özel monitörler ile hastanın uyanma aşamasındaki kalp, solunum ve benzeri hayati fonksiyonlarını takip ederler. Bazı hastalarda anesteziden uyanma aşamasında tansiyon ya da benzeri sorunlar ortaya çıkabilir, gelişebilecek tüm sorunlar için gerekli müdahaleler bu aşamada gerekli şekilde yapılır ve hastanın odasına sorunsuz bir şekilde çıkabilmesi sağlanır.
Hasta sorunsuz bir şekilde odasına çıkarıldıktan sonra, görevli hemşireler ve doktorlar hastanın takibi ve tedavisi ile ilgilenirler.
Özellikle belirtmek gerekir ki, ameliyattan henüz yeni gelmiş bir hastanın odasına ziyaretçi kabul etmek ve hastayı yormak kesinlikle doğru değildir. Hastanın en kısa sürede anestezi ilaçlarının etkisinden kurtulması için hastayı gürültüsüz bir ortamda izlemek ve uyumasına imkan vermek gerekir.
Özellikle genel anestezi almış bir hastanın anestezinin etkilerinden tamamen kurtulmadan su içmesi ya da beslenmesi doğru değildir. Tamamen kendine gelmemiş bir hasta bir kaşık suyu dahi yutmakta güçlük çekebilir, su ya da gıdalar hastanın nefes borusundan akciğerlerine doğru kaçabilir, istenmeyen sonuçlar doğurabilir.
Genellikle hasta odasına geldikten ortalama 2 saat sonra su içmesi 4 saat sonra ise beslenmesine müsaade edilir.
Boynun ön kısmından girilerek yapılan ameliyatlarda, ameliyat sırasında yemek borusunu korumak için hafifçe kenara itmek, birkaç saat süren küçük bir yutma güçlüğü ortaya çıkartabilir. Bu nedenle, boynun ön kısmından yaklaşarak yapılan ameliyatlardan sonra, ameliyat gününde tercihen su ve aşırı katı olmayan sıvı gıdalarla beslenmek önerilir.
Ameliyat sonrasındaki ilk saatlerde sadece ameliyat bölgesinde ameliyat kesisine bağlı, basit ilaçlarla kontrol edilebilen küçük bir ağrı olabilir. Hastanın ameliyat olmasını gerektiren boyun, omuz ve kol bölgesindeki ağrı genellikle ortadan kalkmıştır.
Boyun fıtığı ameliyatı sırasında, fıtık çıkartıldıktan sonra, iki omurun birbirine daha kısa sürede kaynamasını sağlamak amacıyla omurlar arasına kafes ( cage ) adını verdiğimiz bir sistem yerleştirildi ise, üstteki ve alttaki omurun birbirine daha doğru bu şekilde kaynaması için birkaç hafta süreyle yumuşak bir boyunluk kurtarılması gerekir.
Ameliyat sırasında, üstteki ve alttaki omurun birbirlerine kaynaması yerine, birbirleri üzerinde anatomik açılarda hareket etmelerini amaçlayan bir protez kullanıldı ise, boyunluk kullanılması gereksizdir.
Tam kapalı boyun fıtığı ameliyatı adını verdiğimiz, endoskopik yöntemle, boynun arka kısmından yaklaşarak yapılan ameliyatlardan sonra da, boyunluk kullanılmasının Hiçbir gereği yoktur.
Hastalar ameliyat sonrasında birkaç saat içerisinde anestezi ilaçların etkisinden tamamen kurtulmuş, ağrıları geçmiş ve eve gidebilecek halde olurlar.
Güvenlik açısından birçok hastanın ameliyat sonrasında bir gece hastanede kalmasını isteriz. Sabah erken saatte ameliyatı yapılan hastalar akşam saatlerinde evlerine çıkabilseler de, öğleden sonra ameliyat yapılan hastalar, ileri yaştaki hastalar, başka şehirlerden ya da başka ülkelerden gelen hastalar için bir gece hastanede kalmak daha güvenlidir.
Boyun fıtığı ameliyatı sonrasında fizyoterapi gerekip gerekmediği konusunda karar verebilmek için öncelikle şunların değerlendirilmesi gerekir:
Ameliyat öncesinde kaslarda güç kaybı olup olmadığı,
Ameliyat öncesinde his kaybı olup olmadığı,
Ameliyat öncesinde kasların aşırı derecede gerilmesine bağlı olarak duruş bozukluğu gelişip gelişmediği.
Yukarıda sözünü ettiğimiz durumların tamamında mutlaka ameliyat ertesinde fizyoterapi ile cerrahi işlemin faydasının arttırılması gerekir.
Hastada güç kaybı, his kaybı, ya da duruş bozukluğu olmasa da, hastanın normal hayatına en kısa sürede dönebilmesi, bilgisayar başında ne şekilde oturup çalışacağını öğrenmesi, lavaboda yüzünü nasıl yapacağını, ne şekilde ağırlık kaldıracağını uzman bir fizyoterapist yardımıyla öğrenmesi gerekir.
Önemli olan konulardan bir tanesi de yapılacak egzersizlerin internet üzerinden seyredilen bir video ya da hastaya verilen bir dosya kağıdı üzerinde bulunan birkaç egzersiz krokisine göre yapılmasının sakıncalı olduğudur. Egzersizler doğru yapıldıkları ölçüde fayda sağlarlar, egzersizlerin yanlış yapılmaları durumunda ortaya çıkabilecek zararlar beklediğimiz faydadan daha fazla olabilir.
Ameliyat sonrasında ne zaman araç kullanabilirim sorusunun cevabı bir yandan hastada kas güçsüzlüğü olup olmadığına, diğer yandan da ameliyatın kaç seviyeye yapıldığı, hangi teknik ile yapıldığına bağlıdır.
Hastanın kaç kuvvetinde herhangi bir sorun yok ise, sürüş güvenliği açısından bir risk yok ise hastanın ameliyattan birkaç gün sonra kısa mesafe otomobil kullanmasına müsaade edilebilir. Özellikle de fervikal disk protezi uygulanmış hastalar, Füzyon adını verdiğimiz Iki omurun birbirine kaynamasını hedefleyen cerrahi yönteme göre daha kısa sürede araç kullanabilirler.
Füzyon cerrahisi uygulanan hastalar, kemiklerin belli ölçülerde birbirlerine kaynamaları için gerekli süre boyunca araç kullanırken mutlaka boyunluklarını takmalı ve özellikle de geri sürüş manevralarını ileri derecede kontrollü ve dikiz aynaları yardımı ile yapmalıdırlar.
Op. Dr. Tunç Koç'un her konuda detaylı bilgiler aktardığı, önemli konulara açıklık getirdiği, tedavileri artıları ve eksileriyle anlattığı, ameliyat öncesi/sonrası süreçlerle ilgili bilgilerin yer aldığı videolar için YouTube kanalımıza abone olun.
Youtube Kanalına GitBoyun fıtığı ameliyatı her ne kadar hassas bir ameliyat olsa da, hasta açısından yaşaması çok zor bir cerrahi deneyim değildir, genellikle hasta açısından bir apandisit ameliyatına göre çok daha kolay atlatılabilir bir durumdur.
Basit bir apandisit ameliyatından sonra bile hastanın yürümeye başlaması, gaz çıkartması, tuvalete gidip dışkı yapması zor olabilir ve iyileşme vakit alabilir.
Boyun fıtığı ameliyatında ise hasta ameliyattan birkaç saat sonra son derece kolay şekilde ayağa kalkıp yürüyebilir, oturabilir, merdiven inip çıkabilir, aynı gün evine dönebilir, birkaç gün sonra normal hayatına dönebilir.
Boyun fıtığı ameliyatından sonra tamamen iyileşme süresi, kullanılan cerrahi tekniğe ve hastanın ameliyat öncesi durumuna bağlıdır.
Hasta aynı gün hastaneden çıkabileceği gibi, bir akşam hastanede kalması gerekebilir.
Eğer ameliyat sırasında iki omurun birbirine kaynaması için omurlar arasına bir kafes yerleştirilmiş ise, hastanın boyun hareketlerinin kısıtlanması için 4 ile 6 hafta arasında boyunluk kullanması önerilir.
Boyun hareketlerinin korunması amacıyla bir servikal disk protezi kullanılmış ise, en fazla birkaç gün boyunluk kullanmak gerekir, ameliyat sırasında boyunluk kullanmadığımız hastalarımız da vardır.
Tam kapalı boyun fıtığı ameliyatı sonrasında da, sadece birkaç gün boyunluk kullanmak yeterlidir.
Çalışmaya başlamak ya da araç kullanmak için genel bir kısıtlama yoktur, yapılan ameliyatın türüne ve hastanın mesleğine göre, ameliyatın ertesi günü işe başlamak mümkün olabileceği gibi birkaç hafta istirahat gerekebilir.
Ameliyat öncesinde kol ve el kaslarında, bacaklarda güçsüzlük bulunan hastalar, ameliyat sonrasında fizyoterapi desteğine ihtiyaç duyabilirler. Deneyimli bir fizyoterapi uzmanı, hastaya uygun bir egzersiz programı hazırlayıp kuvvetin daha kısa sürede geri gelmesine destek olacaktır.
Boyun fıtığı ameliyatı eğer boynun ön kısmından yaklaşarak ve disk eklemi tamamen çıkartılarak yapılmış ise, tekrar etmesi mümkün değildir.
Boynun arka kısmından, enseden yaklaşarak yapılan ameliyatlarda ise, eğer sadece fıtık çıkartılmış, eklem dokusu tamamen temizlenmemişse, çok düşük de olsa tekrar fıtıklaşma ihtimali vardır.
Boyun fıtığı dışında eğer omurgada yağın kireçlenme, romatizma ve benzeri hastalık var ise, ameliyat sonrasında boyun ağrılarının kısmi olarak devam etme ihtimali vardır.